top of page

Psikoloji ve Bağışıklık Sistemi Arasındaki Bağlantı

Yazarın fotoğrafı: Odette PsikolojiOdette Psikoloji


Psikoloji ve Bağışıklık Sistemi

Psikoloji ve bağışıklık sistemi arasındaki etkileşimler, tıp alanında hem büyüleyici hem de karmaşık bir konudur. Düşüncelerimiz, duygularımız ve hislerimiz yalnızca genel refahımızı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemimiz üzerinde de doğrudan etkiler yaratabilir.


Araştırmalar, kaygı veya depresyon gibi psikolojik yüklerin vücutta iltihaplanma süreçlerini tetikleyebileceğini göstermektedir. Aynı zamanda, dengeli bir zihinsel sağlık, bağışıklık sistemini güçlendirir ve iyileşmeyi destekler. Bu bağlantı, sinir sistemi, hormon sistemi ve bağışıklık sistemi arasındaki yakın iletişimden kaynaklanır – bu alan psikonöroimmünoloji olarak bilinir.  

Hastalar için bu şu anlama gelir: Zihinsel sağlığınız yalnızca yaşam kaliteniz için değil, aynı zamanda fiziksel sağlığınız için de kritik bir faktördür. Özellikle psikosomatik tıpta, bu bağlantı, hem bedeni hem de zihni güçlendiren bireysel terapi yaklaşımları geliştirmek için kullanılır.


Stres ve Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Etkileri


Kronik Stres: Bağışıklık Sistemi İçin Bir Tehdit

Kronik stres, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen ana faktörlerden biridir. Vücut sürekli olarak yüksek gerilim halinde kaldığında, kortizol gibi stres hormonları üretir. Bu hormonlar, bağışıklık sistemini baskılar ve işlevini önemli ölçüde bozabilir. Sonuç: Enfeksiyonlara karşı duyarlılığınız artar ve uzun vadede kronik hastalıklara yol açabilecek iltihaplanma reaksiyonları ortaya çıkabilir.


Kronik stres yaşayan birçok hasta için bu durum yalnızca zihinsel tükenmişlikle değil, aynı zamanda sık soğuk algınlığı veya kronik ağrı gibi fiziksel belirtilerle de kendini gösterir. Bu nedenle psikosomatik tıpta, kronik stresin erken teşhis edilmesine ve hedefli bir şekilde tedavi edilmesine büyük önem verilir.


Akut Stres: Vücudun Kısa Vadeli Tepkileri

Kronik stresin aksine, akut stres bağışıklık sistemini kısa süreliğine aktive edebilir. Tehlike anında vücut, "savaş ya da kaç" tepkisini devreye sokar. Adrenalin gibi stres hormonları, vücudunuzun ani bir zorluğa hazır olmasını sağlar. Bu sırada bağışıklık sistemi geçici olarak uyarılır, böylece olası yaralar hızla iyileşebilir.  

Ancak bu aktivasyon yalnızca kısa süreliğine faydalıdır. Akut stres işlenmez ve tekrarlanırsa, kronik stres kadar zararlı hale gelebilir ve bağışıklık sisteminin aşırı yüklenmesine neden olabilir.


Tükenmişlik ve Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması

Tükenmişlik sendromu, genellikle yeterince üstesinden gelinmeyen uzun süreli stresin bir sonucudur. Tükenmişlik yaşayan kişiler, sıklıkla bağışıklık sistemlerinin zayıfladığını bildirir. Bu durum, tekrarlayan enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonlar veya yavaş yara iyileşmesi şeklinde kendini gösterir.  

Psikosomatik tıpta tükenmişlik tedavisi, stresle başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmeyi ve psikoloji ile bağışıklık sistemi arasındaki dengeyi yeniden sağlamayı hedefler. Bireysel olarak uyarlanmış terapiler ve rahatlama teknikleri sayesinde hastalar, dayanıklılıklarını artırmayı ve bağışıklık sistemlerini sürdürülebilir şekilde desteklemeyi öğrenebilir.


Duygular ve Bağışıklık Düzenlemesindeki Rolleri


Olumlu Duygular: Beden ve Zihin İçin İyileştirici Güçler

Neşe, minnet veya sevgi gibi olumlu duyguların bağışıklık sistemi üzerinde güçlendirici etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu duygular, antikor üretimini artırır ve enfeksiyonlarla savaşta önemli bir rol oynayan "doğal öldürücü hücreleri" aktive eder. Ayrıca endorfin ve diğer iyi hissetme hormonlarının salınımı, stres hormonlarını azaltmaya ve vücutta iltihaplanmayı engellemeye yardımcı olur.  

Bu nedenle, olumlu deneyimlerle dolu bir günlük yaşam, yalnızca zihinsel sağlığınızı değil, aynı zamanda fiziksel sağlığınızı da olumlu yönde etkiler. Olumlu duyguları teşvik etmek için kullanılabilecek stratejiler şunlardır:  

• Minnet günlüğü tutmak: Her gün minnettar olduğunuz üç şeyi not edin.  

• Farkındalık egzersizleri veya spor: Genel fiziksel egzersiz, ruh halinizi iyileştirmek için gerekli nörotransmitterlerin serbest bırakılmasını sağlayarak, anı bilinçli bir şekilde yaşamanıza ve daha fazla keyif almanıza yardımcı olur.

• lişkileri beslemek: Size iyi gelen insanlarla düzenli sosyal etkileşimler, refahınızı ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi güçlendirir.


Olumsuz Duygular: Kronik Hastalıklar İçin Risk Faktörü  

Buna karşılık, korku, öfke veya üzüntü gibi olumsuz duygular bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Bu duygular, genellikle kortizol gibi stres hormonlarının artmasına neden olur ve bu hormonlar zamanla bağışıklık savunmasını baskılayarak vücutta iltihaplanma süreçlerini tetikleyebilir. Bu durum, diyabet, kalp-damar hastalıkları veya otoimmün hastalıklar gibi kronik rahatsızlıkların riskini artırır.  

Özellikle uzun süreli olumsuz duygu durumları sorun yaratır. Bu durumlar, bağışıklık sisteminin düzensizleşmesine yol açabilir ve bu da sıklıkla kronik yorgunluk veya artan enfeksiyon eğilimi gibi belirtilerle kendini gösterir.


Korku ve Üzüntünün İltihaplanma Süreçlerine Etkisi 

Korku ve üzüntü, bağışıklık sistemini zorlayan en yaygın duygulardır. Bu duygular, sinir sisteminin aktivasyonu yoluyla iltihaplanma haberci moleküllerinin salınımına neden olabilir. Bu da mevcut hastalıkların kötüleşmesine veya yeni rahatsızlıkların ortaya çıkmasına yol açabilir.  

Bu nedenle psikosomatik tıpta, bu duyguları tanımak ve çözmek için özel çaba gösterilir. Bilişsel davranışçı terapi veya Farkındalık Temelli Stres Azaltma (MBSR) gibi yöntemler, hastaların olumsuz duygu durumlarıyla daha iyi başa çıkmalarına ve böylece bağışıklık sistemlerini rahatlatmalarına yardımcı olur.


Dayanıklılık (Resilience) Bağışıklık Sistemini Nasıl Korur?

Dayanıklılık – zorluklarla ve stresli durumlarla yapıcı bir şekilde başa çıkma yeteneği – güçlü bir bağışıklık sistemi için kilit bir rol oynar. Yüksek dayanıklılığa sahip kişiler, strese karşı daha az şiddetli bağışıklık tepkileri gösterir ve zorlu olaylardan daha hızlı toparlanır.  

Dayanıklılığınızı artırmak için aşağıdaki önlemler yardımcı olabilir:  


1. Öz bakım uygulamak: Size iyi gelen aktivitelere bilinçli olarak zaman ayırın.  

2. Problem çözme stratejileri geliştirmek: Zorluklara yapılandırılmış bir şekilde yaklaşmayı ve çözümler bulmayı öğrenin.  

3. Iyimserliği teşvik etmek: İyimser bir tutum, kanıtlanmış bir şekilde hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı güçlendirir.


ADRES:

Nisbetiye Mahallesi,

Nisbetiye Caddesi No:38A

D:20

Levent/Beşiktaş/İstanbul

+905435091790

Mail: odettepsikoloji@gmail.com

Pazartesi- Cuma: 8am - 8pm

​​Cumartesi-Pazar: 8am - 7pm

  • Whatsapp
  • Instagram

© 2023 by Odette Psikoloji.

bottom of page
WhatsApp
Phone